Balkan Savaşları’ında anavatanı olarak gördüğü toprakların bir bölümünü kaybeden Osmanlı Devleti, henüz yaralarını tam olarak saramamışken kendini çok daha büyük bir harbin içinde bulmuştur.

Birçok cephede savaşan, Yemen çöllerinde kavrulan, Sarıkamış’ta gözünü kırpmadan ölüme giden kahraman ordumuz; Çanakkale’de dünyanın en güçlü donanmasının, en donanımlı ordusunun karşısında göğsünü siper etmiştir.

Kahraman ordumuzun azim ve kararlılığı ve “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum!” diyen Anafartalar Kahramanımız Gazi Mustafa Kemal ve komuta kademesinin askerî dehası sayesinde Çanakkale; “yenilmez” denilen düşman ordularının yenildiği yer olmuştur. Bir devrin battığı yer olmuştur. Bir vatan kalbinin attığı yer olmuştur.

Çanakkale’de Ankara’nın, Çankırı’nın, Kayseri’nin, Antep’in, Mardin’in, Bakü’nün, Saraybosna’nın, Üsküp’ün çocukları koyun koyuna yatmaktadır. Bu yüzden bu mukaddes topraklar ezelî ve ebedî kardeşliğimizin sembolü olmuştur.

Bugün her vatan evladının Çanakkale’de canını hiçe saymış ecdadımızın fedakarlıklarından, buradaki çetin mücadeleden çıkaracağı dersler olduğu kanaatindeyim. Özellikle gençlerimize Çanakkale ruhunu aşılamak aslî görevimiz olmalıdır. Gençlerimiz bu topraklarda umutsuzluğa düştüğünde Çanakkale’yi hatırlamalıdır. Zorluklarla karşılaştığında Çanakkale’yi hatırlamalıdır. Bir gün vatanı müdafaa mecburiyetine düşerse Çanakkale’yi hatırlamalıdır. Atatürk’ün de söylediği gibi “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler başarmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

18 Mart Şehitler Gününde Anafartalar Kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz.